Cyberpunk: Edgerunners İncelemesi

 

 

 

Cyberpunk 2077’i PS4’te çok sonradan oynamış birisi olarak oyunu beğenmiştim. Oyunu ilk çıktığı dönemde değil de doğru hatırlıyorsam 1.51 güncellemesi ile başlamıştım. Her ne kadar o güncelleme ile bile sorunları olsa da oyun hemen hemen stabil çalışmıştı ve mutlu ayrılmıştım. Animesi çıktığında ise son dönemde Netflix’in yaptığı animeleri seven biri olarak bunu da yazmak istedim.

Cyberpunk: Edgerunners oyundaki Cyberpunk ile aynı evrende geçmekte ve oyun tasarımlarını sesler de dahil olmak üzere başarılı bir şekilde kopyalamayı başarmışlar. Her şeyin b*ktan olduğu 2077 yılında, Night City’de geçiyor. David Martinez adlı karakterimiz en iyi şirketlerden biri olan Arasaka okulunda eğitim alıyor. Ancak kıt kanaat geçinen David, okulu bırakmak zorunda kalıyor ve Sandevistan adlı askeri bir İmplantı vücuduna taktırıyor. Ardından hikayemiz burada başlıyor.

“Vücuduna taktırmak derken?” Diyebilirsiniz, 2077 yılında artık hemen hemen tüm vücudunu değiştirebiliyorsunuz, daha iyi nefes almak için akciğer, daha güçlü olmak için goril yumrukları gibi aklınıza ne gelirse, paranız var ise Cyberpunk’ta mevcut. Sandevistan ise kullanıcısına süper hız veren bir implant, The Flash gibi. Ancak vücudunuz bu kadar implantı kaldıramaz ise cyberpsycho denilen kafayı yemiş insanlara dönüşüyorsunuz. Bu tür insanlar artık bilinçli değildir ve sağa sola rastgele bir biçimde saldırmaya başlar. 

 

Yönetmen: Hiroyuki Imaishi
Stüdyo: Trigger
Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu
Yapım Yılı: 2022
Bölüm Sayısı: 10
Anime Puanı: 10/9

 

 

Oyunda olduğu gibi Animede de iki çeşit Polis türü bizi karşılıyor. MaxTac bu gibi insanları durdurabilen bir süper bir ordu iken normal suçlular için de NCPD gibi departmanlar var. Yani her şeyin Animede de bir seviyesi var. Aynı şekilde anime dünyasında parası olan en iyi sigortayı yaptırırken maddi durumu iyi olmayan insanları es geçtiklerini gördüğünüzde bir garip oluyorsunuz diyebilirim. Bu bizim şirketin sigortasını yaptırmamış hiç uğraşmayın ölsün düşüncesi 2077 yılının ne kadar kötü olduğunu kanıtlamayı başarıyor.

Edgerunners her ne kadar güzel olsa da ara sıra gözümüze sokulan absürt sahneler beni rahatsız etti diyebilirim. Bir de olay örgüsü çok çabuk ilerliyor. “Character development” denilen olay benim için yavaş olması gerekir ki karakterin yerine kendimi koyabileyim. Bu durum yedinci bölümde bir zaman atlayışı ile geçiliyor ve David adlı karakterimize boost veriliyor. Geçen bölüm ağlıyordu şimdi bu duruma nasıl geldi diye kendinizi sorguluyorsunuz. Sanırım tek sezonluk bir antlaşma yapılmış ki acele edilmiş gibime geldi. 

 

 

Animenin çizimleri ise tam akışkan gibi gelmedi bana. Sanki sahne değişimleri çok çabuk değişiyor gibi. O kaliteli çizim hassını Cyberpunk: Edgerunners’tan alamadım. Cyberpunk: Edgerunners’ı oyunu oynamadan izlemekte mümkün. Oyunun evreninde geçse de bir – iki karakter harici oyunda olan herhangi bir karakter animede mevcut değil.

Edgerunners genel olarak Netflix’in yapmış olduğu iyi animelerden biri. Beklenmedik ölümler olsun, sonunu tahmin edemeyeceğiniz şekilde bitmesi gibi olaylar üst düzeye çıkarmaya başarıyor. Yazıyı yazarken sürekli 8.5 – 9 arasında gidip geldim ve bu puanı vermeyi uygun gördüm. Kuş Bakışı kanalıma da bir ara Cyberpunk incelemesi gelecek. O zamana kadar hoşçakalın.